Kur’an diyalog ve iletişim için temel hazırlıyor
Harezmi Üniversitesi öğretim görevlisi Resul Resulipur, ‘’Diyalog Kalıcı Yol" toplantısında, İslam'ın diyalogla ilgili talimatlarını anlattı. Metnin özeti aşağıda yer almaktadır:
Seçtiğim konu Kur’an’ın diyaloğa davetidir. Bu başlığı Âl-i İmrân Suresi 64. ayetteki "Sava" kelimesinden aldım: ‘’ De ki: “Ey kitap ehli! Bizimle sizin aranızda ortak bir söze gelin: Yalnız Allah’a ibadet edelim. O’na hiçbir şeyi ortak koşmayalım. Allah’ı bırakıp da kimimiz kimimizi ilâh edinmesin.’’
Dini metinler ilk bakışta doğaları gereği emredici ve diyaloga uygun değilmiş gibi görünse de, bu iddiayı çürütmek istiyoruyorum ve mukaddes metinlerin diyalogun tüm şartlarını taşımadığını, ancak diyalogun temellerinin onlarda bulunduğunu söylemek istiyorum.
Diyaloğu teşvik eden Kur’an ayetleri
Kur'an-ı Kerim'de geçen ‘’size soruyorlar’’ yeseluneke kelimesi, görünüşü itibariyle insanların sorularını ve Peygamberimiz (sav)'in cevaplarını barındırmakta, bu sayede diyalog ve iletişim alanını oluşturulmaktadır. Bu soru ve cevaplar mukaddes metinlerin bize öğrettiği bir dizi uygulamayı göstermektedir. Öte yandan Ahkaf suresi 9. ayetine bakalım: ‘’Yine de ki: “Ben, peygamberler arasında benzeri gelip geçmemiş biri değilim, bana ve size ne yapılacağını da bilemem, ancak bana vahyedilene uyarım. Ben yalnızca açık bir uyarıcıyım”.
Ya da Fussilet suresi 6. ayeti: ‘’De ki: “Ben de ancak sizin gibi bir insanım. Fakat bana ilâhınızın yalnızca bir tek ilâh olduğu vahyediliyor. Artık O’na yönelin ve O’ndan bağışlanma dileyin. Allah’a ortak koşanların vay hâline!”
Bu ayetler Hz Peygamber ile diyalog zemini sağlar. Mukaddes metinleri bilmenin, bu dinin üstünlüğünü ve hakikatini ifade eden bu metinlerdeki öğretileri öne çıkarması doğaldır. Nisâ suresi 123. ayeti: ‘’Ne sizin kuruntularınız, ne de Ehl-i kitabın kuruntuları... Kim bir kötülük yaparsa onun cezasını görür ve kendisi için Allah’tan başka bir dost da bir yardımcı da bulamaz.’’ Kuran'a göre din bir ölçü değil, ölçü olan sizin davranışlarınızdır.
Sebe Suresi'nin 24 ve 25. ayetleri, mukaddes metinlerle diyaloga girmenin mümkün olduğunu teyit etmesi açısından çok güzeldir. Sebe suresi 24. Ayeti: ‘’O hâlde, ya biz hidayet veya apaçık bir sapıklık üzereyiz, ya da siz!” Bu ayet, bizim hidayet ehli, sizin de sapıklık ehli olduğunuz anlamına gelmez.
Sebe suresi 25. ayeti: ‘’De ki: “Bizim işlediğimiz suçlardan siz sorumlu tutulmazsınız. Sizin işlediklerinizden de biz sorumlu tutulmayız.” İlginçtir kendisi hakkında biz ne suç işledik diyor ama karşı taraf için ne amel ettiniz diyor.
4071807
En çok konuşulan başlıklar 