Gazze'deki "esir Mushaf"ın hikayesi
Arap21 sitesinin haberine göre, Esir Kur’an, Filistinli tarihçiler ve akademisyenler tarafından Kur’an'ın en eski versiyonlarından birine verilen isimdir. Başından beri Gazze Şeridi'ndeki Al-Ömer Camii'nde bulunuyor. Kur'an 1917'nin sonlarında İngilizler tarafından ele geçirildi ve 1964'te Filistin Vakfı'na iade edildi.
Tarihçiler, Kur'an-ı Kerim'in bu versiyonunun on sekizinci ve yirminci yüzyılın başlarında Gazze halkı tarafından mürekkeple yazıldığına inanırlar. Sadece Filistin halkının kimliği ve İslam ile ilişkilerinin tarihi hakkında maddi kanıtlar göstermekle kalmıyor. Aynı zamanda, topraklarını işgal eden ve miraslarını kendi kimliklerinin bir parçası yapmak isteyen insanların tüm mirasını ele geçirme arzularında işgalci rejimlerin ve destekçilerinin doğasını da yansıtıyor.
Filistin Vakıflar ve Diyanet İşleri Bakanlığı'nda Belge ve El Yazmaları Müdürü Abdul Latif Ebu Haşim, 1917'de bir İngiliz generalin, Büyük Ömer Camii'nin kütüphanesinden Gazzeli bir bilgin tarafından yazılmış eski bir Kuran nüshasını çaldığını söylüyor. Bu kütüphane en önemli Arap ve İslam kütüphanelerinden biridir ve çalınan nüsha onların Hanefi İslam mezhebine mensup olduğunun bir göstergesidir.
Arabic 21 ile yaptığı bir röportajda Ebu Haşim şunları söyledi: Birinci Dünya Savaşı'nın ve İngilizlerin Filistin'i işgalinin başlangıcında Gazze Şehri'nde meydana gelen en önemli olaylardan biri, mirası çalma eğilimidir, çünkü o dönemde Filistin el yazmaları ve kitaplarından oluşan bir koleksiyon çalınmıştır.
Haşim şöyle devam etti: Avrupalıların İslami ve Arap mirasımızı yağmalamaya ve çalmaya ne kadar hevesli olduklarını gösteren belgeler aracılığıyla elimizde bilgi var. Bu açıdan Gazze'deki Ömer Ulu Camii kütüphanesinden eski bir Mushaf'ın çalınmasını, bu şehrin alimlerinden birinin yazdığını anlattık. Birinci Dünya Savaşı sırasında ve İngilizlerin Filistin'i işgali sırasında, elde ettiğimiz bir belgeye göre, bir İngiliz generali olan Albay Lorad bu Kur’an nüshasını çalmıştır. İngiliz Donanması'nın eski bir üyesi Kur'an'ı, 1917'de Türk ordusunun Gazze'den çekilmesinden sonra bir arkadaşının cami kütüphanesinden alıp yanında tuttuğunu ve aynı yere iade etmek istediğini iddia etti. 1964'te, büyükelçilik görevlisi olan Sabet Yusuf kopyayı alarak asıl yerine geri verdi.
Lorad, bu Kur’an nüshasının hasar gördüğünü Kahire'de tamir etirdiğini ve bu nüsha onda bulunduğu süre boyunca onu korumak için her türlü çabayı gösterdiğini itiraf etti.
Ebu Haşim, bu Kur’an'ın Allama Şeyh Ahmed Şueyşa al-Alami al-Gazi tarafından H. 1271'de Osmanlı döneminin hat sanatıyla 12 x 23 cm boyutlarında kağıtlara yazıldığını söylüyor.
Ebu Haşim Gazze'ye döndükten sonra, Kur’an'a "Esir Kur’an" denildiğini, çünkü yaklaşık yarım asırdır İngiliz sömürgecileri tarafından esir tutuluyorduğunu sözlerine ekledi.
Filistin Vakıflar ve Din İşleri Bakanlığı Evrak ve El Yazmaları Dairesi müdürü, bu Mushaf'ın Büyük Ömer Camii Kütüphanesi'ne iade edildiğinde artık eskisi kadar eksiksiz olmadığını ve Bakara sûresinin bazı ayetlerinin bulunmadığını ve sonunda Yasin sûresi ile bittiğini vurguladı.
Haşim, bu nüshanın sayfalarının çoğunda "vakf" kelimesinin yazılı olduğuna dikkat çekerek, "Bu nüshanın sayfaları da nemden sararmış ve bazı sayfalarda kenarlarına doğru mürekkep bulaşmıştır" dedi.
En çok konuşulan başlıklar 