Hac ibadetinin önemi
Al-i İmrân suresi 97. ayeti: “Orada apaçık deliller, İbrâhim’in makamı vardır. Oraya giren emniyette olur. Gitmeye gücü yetenin o evi ziyaret etmesi, Allah’ın insanlar üzerinde bir hakkıdır. Kim inkâr ederse bilmelidir ki, Allah hiçbir şeye muhtaç değildir.”
İstitaât sözlükte boyun eğmek, itaat etmek anlamında olup muktedir olmak, güç yetirmek demektir. Gücü yeten her kulun Mekke’ye giderek hac farizasını yerine getirmesi farzdır. Yani bireyin aklî, mali ve fiziksel gücü olması, döşünden sonrada canına ve geçim kaynağına zarar gelmemesidir. Tüm bunlar istitaâtte gizlidir. Hac, gerekli bir ilahi borç olarak kabul edilir ve Hac yapmayı reddeden kişi kâfir sayılır.
Bir hadis-i şerifte ölüm anına kadar hac yapmayı reddeden kimsenin kıyamet günü Yahudi ve Hristiyanlarla dirilteceğini okuyoruz.
Hac ile ilgili olarak İmam Bakır (a.s) İslam’ın beş temel direk üzerine kurulduğunu ve bunlardan birinin Hac olduğunu söyler.
Hz Ali (a.s) Allah’ın Haccı İslam’ın bayrağı kıldığını söyler.
İmam Sadık (a.s) ise “Kabe ayakta ve insanlar onu tavaf ettiği sürece din de ayaktatır” der.
Ayrıca hazret “Hac’ı terk etmeyin, yoksa helak olursunuz.” uyarısında bulunur.
Haccı terk etmek dinin direğinin yıkılması bayrağın yere düşmesi Müslümanların aciz kalması tağutun hakimiyeti anlamına gelir.
İmam Sadık (a.s) bir diğer Hadis-i Şerifinde insanların haccı terk ettikleri taktirde Allah’ın gazabının onların üzerine olacağını söyler.
Cevahir el-Kelam kitabında şöyle okuruz:
Hac insanın kendini geliştirmesinin, dünyavi arzularla mücadele ve alışkanlıkları değiştirmenin yoludur.
Hac zekat ve humus gibi maddi dünyayı arkada bırakmaktır.
Hac bedenin acı, zorluk, susuzluk ve hareketlere katlanarak bedenin canlanmasıdır.
Hac, amel ve sözlerden ibarettir.
Namaz bir varoluş ibadetidir. Orucun ise varolmayan bir yönü vardır. Yememek ve içmemek. Hac da ise hem yapılacak hemde terk edilecek işler vardır. İhram halinde ise bırakılması gereken yirmiden fazla iş vardır ve yapılması gereken işler vardır.
Hac, mal-mülkten ödenmesi gereket humus ve zekat gibidir. Oruç tutarak bazı şeylerden kaçınmak gibidir. Namaz gibi bedensel hareketleri vardır. Cihad gibi de elem ve zorlukları vardır.
Hac aynı zamanda bir tevhid, ırk ve milliyet seferberliği, milliyetçiliğe, insanlar arasındaki sahte sınırlara, nifaka, küfre ve şirke karşı bir seferberlik, Allah düşmanlarını inkar etme ve şeytanı reddetme seferberliğidir. Hac, büyüklük ve kudret gösterisi, siyasi bir manevra ve buluşmadır.
Hac bir plan ve hat etrafında gerçekleşir. Çünkü evrensel dinin evrensel bir düşmanı da vardır. Bu düşmanla mücadele için evrensel bir plana ihtiyacı vardır.
Muhsin Kıraati’nin hac kitabından alıntıdır.
En çok konuşulan başlıklar 