Avrupa’daki ‘peçe’ krizi İslamofobi’yi körükledi
Tahran, 15 Ağustos 2018 - İngiltere’nin eski Dışişleri Bakanı Boris Johnson’ın Danimarka’nın getirdiği peçe yasağı hakkında yaptığı açıklamada nefret söyleminde bulunması tepkiye neden oldu.
Johnson’ın sözlerini İslamofobi ile ilişkilendirenlerin yanı sıra İngilizlerin çoğu ise bu açıklamalarla benzer duygular hissettiklerini dile getirdi.
El-Ahram Politik ve Stratejik Araştırmalar Merkezi’nde uluslararası ilişkiler uzmanı olarak görev yapan Said Launde, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada İslam’ı terörle ilişkilendirme yönelimine dikkat çekti. Launde yaptığı değerlendirmede şunları söyledi:
“Avrupa’da meydana gelen her terör olayında gözler Araplara ve Müslümanlara çevriliyor. Eğer saldırıyı yapanın Arap asıllı Müslüman olduğu tespit edilirse çember daha da daralıyor ve aksi kanıtlanana kadar terörizmin destekçisi olarak düşünülüyor. Avrupa’daki fikir önderleri büyük ölçüde fikri özgürlüklerin savunması eğilimindedir. Fakat siyasi sahneye bakıldığı zaman durum genel itibariyle değişir.”
Johnson, geçen pazartesi günü Daily Telegraph gazetesine yazdığı makalede peçeyi baskılayıcı ve gülünç olarak nitelendirerek peçe giyen kadınları posta kutusuna ve banka soyguncusuna benzetmişti. Johnson’un bu açıklamaları politikacıların ve İngiliz insan hakları gruplarının tepkilerine neden oldu.
Launde, İngiliz politikacıların ve yetkililerin açıklamalarının çelişkili olduğunu işaret ederek, “Bu, Mısır ve birçok Arap ülkesinin terör listesinde bulunan Müslüman Kardeşler’in İngiltere’de terör listesinde bulunmaması gibi açık çelişkilerden biri” dedi.
Fransa’daki Mısır topluluğunun eski başkanı Launde, nikap ve güvenlik önlemlerinin karmaşık bir konu olduğunu vurguladı:
“Fransa’da 20 yıl yaşadım ve bu süre zarfında çok sayıda yasa ve açıklamaya tanıklık ettim. Bu durumu çözüme kavuşturacak tek şey, Müslümanların ve Batı’nın karşılıklı diyalogda bulunmasıdır. Bu diyalogun sağlanmaması durumunda Müslümanlar, Batı’nın İslam’a ve Müslümanlara yönelik herhangi bir müdahalesini genel itibariyle Haçlı Seferleri’nin bir uzantısı olarak görecek.”
Mısır Temsilciler Meclisi Üyesi ve Ezher Üniversitesi’nde İnanç ve Felsefe Profesörü olan Dr. Amine Nasır, Şarku’l-Avsat’a verdiği demeçte şu ifadeleri kullandı:
“Tarihe ve inançlara göre örtünmeyi terörle ilişkilendirmek cahillik ve zulümdür. Avrupa şimdi gelip bunu yasaklamak istediğini söylerse, bu durumun İslam’la ters düşmediğini söylerim.”
Avrupa’da cezalar yaygınlaşıyor
Danimarka Parlamentosu’da mayıs ayı sonunda 30’a karşı 75 oyla kabul ettiği kabul edilen ve ağustos ayının başında yürürlüğe giren yeni düzenlemeye göre kamusal alanda peçe takanlar bin kron (160 dolar) para cezasına çarptırılırken yasağın dördüncü kez ihlal edilmesi halinde 10 bin Danimarka Kronu (yaklaşık bin 600 dolar) ceza verilecek.
2010 yılı ekim ayında kabul edilen ve 2011’in nisan ayında yürürlüğe konan Fransa’daki yasalara göre ise nikap ve burka gibi yüzü gizleyen kıyafetleri kamusal alanda giyenler 150 euro ile cezalandırılabiliyor.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi de 2017’nin temmuz ayında, halka açık yerlere yönelik Belçika’da alınan peçe yasağını onaylamıştı. Ekim 2017’den bu yana Avusturya da nikap yasağını destekliyor.
27 Nisan 2017’de Almanya, özellikle yüz yüze iletişim kuran kadın memurların kimliklerinin tespit edilmesi gibi durumlarda kısmi olarak nikap yasağını kabul etmişti.
El-Ahram Politik ve Stratejik Araştırmalar Merkezi’nde uluslararası ilişkiler uzmanı olarak görev yapan Said Launde, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada İslam’ı terörle ilişkilendirme yönelimine dikkat çekti. Launde yaptığı değerlendirmede şunları söyledi:
“Avrupa’da meydana gelen her terör olayında gözler Araplara ve Müslümanlara çevriliyor. Eğer saldırıyı yapanın Arap asıllı Müslüman olduğu tespit edilirse çember daha da daralıyor ve aksi kanıtlanana kadar terörizmin destekçisi olarak düşünülüyor. Avrupa’daki fikir önderleri büyük ölçüde fikri özgürlüklerin savunması eğilimindedir. Fakat siyasi sahneye bakıldığı zaman durum genel itibariyle değişir.”
Johnson, geçen pazartesi günü Daily Telegraph gazetesine yazdığı makalede peçeyi baskılayıcı ve gülünç olarak nitelendirerek peçe giyen kadınları posta kutusuna ve banka soyguncusuna benzetmişti. Johnson’un bu açıklamaları politikacıların ve İngiliz insan hakları gruplarının tepkilerine neden oldu.
Launde, İngiliz politikacıların ve yetkililerin açıklamalarının çelişkili olduğunu işaret ederek, “Bu, Mısır ve birçok Arap ülkesinin terör listesinde bulunan Müslüman Kardeşler’in İngiltere’de terör listesinde bulunmaması gibi açık çelişkilerden biri” dedi.
Fransa’daki Mısır topluluğunun eski başkanı Launde, nikap ve güvenlik önlemlerinin karmaşık bir konu olduğunu vurguladı:
“Fransa’da 20 yıl yaşadım ve bu süre zarfında çok sayıda yasa ve açıklamaya tanıklık ettim. Bu durumu çözüme kavuşturacak tek şey, Müslümanların ve Batı’nın karşılıklı diyalogda bulunmasıdır. Bu diyalogun sağlanmaması durumunda Müslümanlar, Batı’nın İslam’a ve Müslümanlara yönelik herhangi bir müdahalesini genel itibariyle Haçlı Seferleri’nin bir uzantısı olarak görecek.”
Mısır Temsilciler Meclisi Üyesi ve Ezher Üniversitesi’nde İnanç ve Felsefe Profesörü olan Dr. Amine Nasır, Şarku’l-Avsat’a verdiği demeçte şu ifadeleri kullandı:
“Tarihe ve inançlara göre örtünmeyi terörle ilişkilendirmek cahillik ve zulümdür. Avrupa şimdi gelip bunu yasaklamak istediğini söylerse, bu durumun İslam’la ters düşmediğini söylerim.”
Avrupa’da cezalar yaygınlaşıyor
Danimarka Parlamentosu’da mayıs ayı sonunda 30’a karşı 75 oyla kabul ettiği kabul edilen ve ağustos ayının başında yürürlüğe giren yeni düzenlemeye göre kamusal alanda peçe takanlar bin kron (160 dolar) para cezasına çarptırılırken yasağın dördüncü kez ihlal edilmesi halinde 10 bin Danimarka Kronu (yaklaşık bin 600 dolar) ceza verilecek.
2010 yılı ekim ayında kabul edilen ve 2011’in nisan ayında yürürlüğe konan Fransa’daki yasalara göre ise nikap ve burka gibi yüzü gizleyen kıyafetleri kamusal alanda giyenler 150 euro ile cezalandırılabiliyor.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi de 2017’nin temmuz ayında, halka açık yerlere yönelik Belçika’da alınan peçe yasağını onaylamıştı. Ekim 2017’den bu yana Avusturya da nikap yasağını destekliyor.
27 Nisan 2017’de Almanya, özellikle yüz yüze iletişim kuran kadın memurların kimliklerinin tespit edilmesi gibi durumlarda kısmi olarak nikap yasağını kabul etmişti.
Kaynak: Şarku’l-Avsat
En çok konuşulan başlıklar 